Parkinson gibi hastalıkların semptomları tanı koymak için netleştiğinde , hasta olan kişinin beyninde önemli değişiklikler olmuştur. Bu nedenle araştırmacılar, bu dönüm noktasını belirlemenin daha iyi tedaviler için öncü olacağına inanıyor.
NTNU'nun Nörotıp ve Hareket Bilimi Bölümü'ndeki bütünleştirici sinirbilim grubunun lideri Ioanna Sandvig , “ Teoride ,hastalığın başlangıcını tam olarak belirleyebilirseniz, onu durdurabilir veya bazı etkilerini tersine çevirebilirsiniz .” diyor.
Araştırmacılar , sinir ağlarını işleyişini ve neler olduğunu incelemek için laboratuvarda birbirine bağlı beyin hücreleri yetiştiriyorlar. Her sinir ağı, mikroakışkan bir çipte yer alan nöron demetleri içerir. Bu düğümler aksonların büyüyebildiği ancak nöron ana gövdesinin büyüyemediği çipteki tünellerle birbirine bağlıdır. Araştırmacılar, üç düğümü birbirine bağlayarak insan beyninin içindeki bağlantıyı taklit edebilir. Ek olarak bu çipler içindeki mikro elektrot dizileri sayesinde ağın elektriksel aktivitesini ölçmeyi ve sinyallerin nöronlar arasında nasıl geçtiğine dair fikir edinmeyi sağlıyor.
Sandvig “ Beyin değişikliklerini sinir ağlarında incelemek anlık görüntü sağladığından denek kullanmak yerine daha avantajlıdır.” Diyor.
Sinir ağları ile, aynı bireyden hücreler almak ve bunları iki ayrı yolla türetmek ve yaşa bağlı etkiler ortadan kaldırıldığında ağların nasıl geliştiğini karşılaştırmak da mümkündür.
Orijinal habere buradan ulaşabilirsiniz.